İsrail İçişleri Bakanlığı'nın ofisinde Batı Duvarı fotoğrafından Kubbet-üs Sahra photoshopla çıkarıldı. Kubbet-üs Sahra'nın çıkarıldığı resim, İçişleri Bakanlığı'nın Kudüs'teki Bölge Temyiz Komitesi ofisine de asıldı.
Bu sinsi hareket İslam dünyasında büyük tepkiye neden oldu. Diğer yandan Kutsal yapı Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki restorasyona alınmıştı. Filistin toprakları üzerinde soykırım düzenleyen ve binlerce masum Müslümanı katleden Siyonist İsrail yönetimi kutsal topraklarda sinsi eylemlerine bir yenisini daha ekledi.
KUBBET-ÜS SAHRA'YI PHOTOSHOP İLE SİLDİLER
Üç büyük ilahi dinin kutsal kabul ettiği Kudüs'ü işgal edip sözde başkent yapan İsrail, Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa'nın içinde yer alan Kubbet-üs Sahra Camii'nin fotoğraflarına skandal bir sansür uyguladı.
İsrail İçişleri Bakanlığı'nın ofisinde Batı Duvarı fotoğrafından Kubbet-üs Sahra photoshopla çıkarıldı. Kubbet-üs Sahra'nın çıkarıldığı Batı Duvarı resmi, İçişleri Bakanlığı'nın Kudüs'teki Bölge Temyiz Komitesi ofisine asıldı. Bu sinsi hareket İslam dünyasında büyük tepkiye neden oldu.
KUBBET-ÜS SAHRA CAMİİ'NİN TARİHİ
Kubbet-üs Sahra Camii mimarisiyle kentin simge yapıları arasında yer alıyor. İslam mimarisinin ilk kubbeli yapısı olarak bilinen cami, Emevi halifesi Abdülmelik Bin Mervan tarafından 689-691 yılları arasında inşa edildi. Kutsal yapı Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki restorasyona alınmıştı.
KUBBET-ÜS SAHRA ÖNEMİ NEDİR?
Mescid'i Aksa ile Kubbet-üs Sahra karşılıklı olarak aynı avlu içinde yer alırlar. Kubbet-üs Sahra çok görkemli bir kubbeye sahip olduğundan genellikle Mescidi Aksa sanılır. Üstü altın kaplı olan Kubbet-üs Sahra Kudüs'ün her yerinden görülür.
Bir dönem Kubbet-üs Sahra'yı ele geçiren Haçlılar, burayı kiliseye çevirmişlerdir. Daha sonra Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü fethettikten sonra burayı kilise olmaktan çıkararak, cami olarak ziyarete açmıştır. Bugünkü görünümüne ise Osmanlı padişahları tarafından birçok kez yapılan tamirat ve eklemelerle kavuşturulmuştur. Yüzündeki Çiniler tamamen Osmanlı Devleti'nin eseridir.