İstanbul
Fatih Eren, yaptığı yazılı açıklamada, deprem bölgesinde yaptığı incelemelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Moloz döküm sahalarında Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği heyeti ile incelemelerde bulunduklarını aktaran Eren, deprem sonrası birçok kesimin demirin dönüşümüne odaklandığını, ancak sahalara dökülen hafriyatın önemli bir bölümünün dönüştürülebileceğini anlattı.
Eren, molozlar arasında yer alan atıkları "yer üstü madenleri" olarak tanımladıklarını kaydederek, "Herkes demire odaklanmış durumda ancak sadece demir değil alüminyum, kağıt ve plastik gibi geri dönüştürülebilen atıklar dönüşüm bekliyor. Bu nedenle bir an önce dönüşüme başlamalıyız. Enkaz döküm sahalarında toplanan geri dönüştürülebilir atığın doğada yeri yok ama geri dönüşüm tesislerinde işi çok." açıklamasında bulundu.
Geri dönüşümün ekonomik katkısından ve çöpten değer üretme özelliğinden bahseden Eren, dönüşüm sayesinde doğanın da kurtarıldığını, zira bu atıkların doğada yok olmasını yüzyılları bulabildiğini anlattı.
"Tekstil ürünleri de ipliğe dönüşüyor, ekonomiye kazandırılıyor"
GEKADER Kurucu Başkanı Eren, yardım kampanyaları kapsamında 60 tonluk kıyafet toplandığını ve bu tekstil ürünlerinin kullanılmayanlarının da geri dönüşümünün mümkün olduğunu vurguladı.
Tekstil atıklarıyla ilgili olarak da dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Eren, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin birçok noktasında bölgeye gönderilen ancak depremzedelerin kullanamayacağı tonlarca tekstil atıklarının ülke ekonomisine kazandırılması için ilgili sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaptık. Söz konusu atıklar kuruluşların gönüllü çalışanları tarafından ayrıştırılıyor. Giyilebilir kıyafetler ihtiyaç sahiplerine gönderiliyor. Giyilemez halde olanlar ise geri dönüşüm tesislerinde kırpıntı, iplik gibi tekstil ham maddesine dönüşüyor. Geri dönüştürülemez halde olanlar ise biyokütle tesislerine gönderilerek enerjiye dönüşüyor."