“Temele aldığımız ailenin temelini de kadın olarak, kabul ederek kadını tam merkeze almış ve toplum yapılanmasını onun üzerinden gerçekleştirmiş bir milletiz” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Geçmişten günümüze Türk toplumlarında kadın sosyal ve kültürel hayatın odağında yer almış ve çoğu zaman yönetimde de söz sahibi olmuştur. Yüzyıllar süren bir dönüşüm sürecinden sonra bugün maalesef kadınlarımız eski zamanlardaki haklarının önemli bir bölümüne yeniden sahip olmak mücadelesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bizim tarihimizden, medeniyetimizden beslenerek kadının sosyal yaşamdaki dönüşümüne, hayatın içerisinde nasıl aktif rol oynadığına tanıklık etmeye ihtiyacımız var. Kendi medeniyet birikimimizi idrak ile geçmişte rol oynamış güçlü kadınlarımızı anlatmaya, bugünün kadınına ilham vermesini sağlamaya ihtiyacımız var. “ Kadın hak ve özgürlüklerinin işlevsellik kazanması için bir zihniyet değişikliği gerektiğine dikkati çeken Şahin, söz konusu zihniyet değişikliğininde sadece kadınların mücadelesiyle değil, topyekûn bir eğitim hamlesi ve tüm bireylerin katkılarıyla mümkün olacağına işaret etti. Şahin, şunları kaydetti: “Kadınların hak ve özgürlüklerine sahip çıkarken, erkeklerin de bu mücadelede önyargılarından arınarak, gücü, çalışma azmi, iradesi ve öz güveni olan kadınlarımıza destek vermesi, sorunların çözümü açısından büyük önem taşımaktadır.  Kadınların; eğitimde, istihdamda, sosyal alanlarda …vs. sıkıntılarını minimum düzeye indirgemek, ilerlemelerine engel olan pürüzleri bir bir ortadan kaldırmak için herkesin mutlaka yapabileceği bir şeyler olduğuna yürekten inanıyorum. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladığımız bu hafta bu ülkeye en çok emek verdiğini düşündüğüm kadınlarımıza da özellikle teşekkür etmek istiyorum.”

HABERİ SİTEDEN OKU...