Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, bakırın insanlık tarihine yansıyan bir zanaat olduğunu belirterek, artık ‘bakır sağlıksızdır’ diyemediklerini söyledi. Daha önce bakırın sağlıksız olduğuna dair kampanyalar yapıldığını ifade eden Açık, artık uzmanların da bakırın sağlıklı olduğunu açıkladıklarını belirtti. Celal Açık, bütün lüks lokantaların hepsinin bakıra döndüğünün altını çizerek, “Geçmişimize dönün, hepsi bakırla yaşamış. Bakırı kimse tartışamaz. Biz bakırı artık satma derdimiz kalmadı, yapma derdimiz kaldı. Meslek edindirme projeleri uyguluyoruz, İŞ-KUR’la birlikte yüzde 50 istihdam veriyoruz. Yani sektörü canlandıralım. Öyle kalkıp ya ‘bakır sağlıksızdır, bakır zehirler’ diyorlar, çıksın biri zehirlenen bir adamı göstersin. Yüz yaşına kadar yaşamış insanlar. Tabi ben Bakırcılar Odası Başkanı olduğum için bu alanıma giriyor. Yani yeter diyelim artık buna. Bu işlerden vazgeçsinler. Bugün demirde yemek yediriyorlar bize, demir çok mu sağlıklı. Kalay vücutta antibiyotik görevi görüyor. Biz kalaysız mal mı yapıyoruz. Onun için bu işleri geçelim artık. Bu işleri nasıl ayakta tutarız, nasıl kültürümüzü, tarihimizi canlandırırız, nasıl hizmet verebiliriz biz bunları düşünelim. Bırakalım bu ‘sağlıksız’ı da bu mesleği nasıl ayakta tutalım. Onun için ben bakır hakkında sağlıksız diyenlerde art niyet arıyorum. İnşallah bu mesleği ayakta tutarız. Kimse de korkmasın, bir şey olmaz. Olursa çelikten olurdu, teflondan olurdu” dedi. Uzmanlardan sağlıklı olduğuna dair belge aldığını belirten Açık, “Artık bakın uzmanlarımız da konuşmaya başlıyor. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları ve Metabolizma Bilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın toprak kap, cam, kalaylı bakırı izah etmişti. Tencereniz bakırsa, bakır tencerede yemek pişirmek belki de en sağlıklı yöntemlerden bir tanesidir. En büyük özelliği de pilav için en ideal tenceredir” şeklinde konuştu. Bakır ustalarından Müzeyyen Güner ise, bakırın dünyanın en sağlıklı madeni seçildiğini söyledi. Güner, “Kalay vücutta antibiyotik görevi görüyor. Tiroit bezine çok iyi geliyor. Yani bizim tarihimiz bakırdır aslında. Tekrar bakıra dönsek çok çok iyi olur. Çünkü hem sağlıklı hem daha lezzetli. Benim evimde birçok bakır var. Onları kullanıyorum günlük olarak” diye konuştu. Bakırcılığa çok emek harcayan Nurgün Çetin de, işini çok sevdiğini belirterek, “Bakır işlemek o kadar motive ediyor ki insanı, seviyorum. Bir de bakırın daha sağlıklı olduğunu, eskilerden günümüze gelene kadar bakırın çayının, yemeklerinin daha lezzetli olduğunu biliyoruz ve kullandığımız için de memnunuz” ifadelerini kullandı.

HABERİ SİTEDEN OKU...